13 yıl önce yazılan kitapta Hatay’da deprem tehlikesi ve önlemler
13 yıl önce yazılan kitapta Hatay’da deprem tehlikesi ve önlemler
GAZİ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Süleyman Pampal ve Doç. Dr. Bülent Özmen’in 2010 yılında yazdığı kitapta Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da deprem tehlikesine dikkat çektikleri ve alınması gereken önlemleri sıraladıkları ortaya çıktı. Kitapta, “Afet yönetiminin tüm aşamalarını kapsayan çalışmalardan taviz verilmemelidir. Zemin etütleri bilimsel kriterlere uygun yapılmalı, yasaklardan kaçınılmamalıdır. Bu anketlerin otomobilde emniyet kemeri takmak kadar önemli olduğu gerçeğine dikkat edilmelidir. Afet tehlike haritaları hazırlanarak afete duyarlı alanlar belirlenmeli, buna göre hazırlanmalıdır” dedi.
Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Lideri Prof. Dr. Süleyman Pampal ve Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Doç. Dr. Bülent Özmen’in 2010 yılında yazdığı ‘Hatay İli Depremselliği, Deprem Tehlikesi ve Riskleri’ adlı kitapta büyük yıkımların yaşandığı Hatay’da deprem riskine dikkat çektikleri ortaya çıktı. Pampal ve Özmen’in o dönemde Hatay’da kitaptan sunumlar hazırlayıp konferanslara katıldıkları, yerel yöneticileri ve halkı uyardıkları da ortaya çıktı. Kitapta, Hatay’ın konumu gereği tarihi dönemde birçok hasara neden olan depremlere maruz kalması nedeniyle gelecekte benzer depremlerle sık sık karşılaşacağına ve yeterli önlemler alınmadığı takdirde hasarın boyutlarının katlanarak artacağına dikkat çekildi. alınmış. Bu gerçeğin bireyden başlayarak devletin en üst kademesine kadar herkes tarafından kabul edilmesi ve başta atık azaltım çalışmaları olmak üzere afet yönetiminin tüm aşamalarını kapsayan çalışmalara bir an önce başlanması ve bu çalışmaların hızlandırılması gerektiği vurgulanmıştır. taviz vermeden devam etti.
Dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yayınlanan ve halen yürürlükte olan deprem bölgesi haritasına göre, Hatay’ın tamamının 1. derece deprem bölgesi altında olduğu hatırlatılan kitapta, alınması gereken önlemler şöyle sıralandı: – Temel jeolojik-jeoteknik etüt ve mikrobölgeleme çalışmaları ayrıntılı olarak yapılmalı ve elde edilen sonuçlar kesin olarak planlamaya yansıtılmalıdır. Zemin etütleri yasaklardan kaçmak için değil, bilimsel kriterlere göre yapılmalıdır. Bu anketlerin en az arabada emniyet kemeri takmak kadar değerli olduğu unutulmamalıdır. ‘AFET TEHLİKE HARİTALARI HAZIRLANMALIDIR’-Binaların mevcut sarsıntı yönetmeliğine ve sarsıntı haritalarına uygun olarak inşa edilmesi sağlanmalıdır. Uygun bir şekilde hazırlanması gereken ‘Afet ve Acil Yardım Planları’ ilgili kurumlar tarafından hazırlanmalıdır. Bu planların gerçekçi bir şekilde yapılabilmesi için afet tehlike haritaları hazırlanarak afete duyarlı alanlar belirlenmelidir. Bu nedenle ilin imar planları, çevre vaziyet planları bu haritalar kullanılarak hazırlanmalı ve yerleşim yerlerinin veya sanayi tesislerinin daha güvenli yerlere yapılması sağlanmalıdır. tabloyla karşılaşılacağı iddia edilmeye çalışılmalıdır. Elde edilen sonuçlardan yararlanılarak daha gerçekçi acil müdahale planları hazırlanmalı ve her yıl geniş kesimlerin katılımıyla deprem tatbikatları yapılmalıdır. İlgili bakanlıkların ve belediyelerin imkanları birleştirilerek elden geçirilmeli, devlet ve vatandaş iş birliği içinde bir an önce inceleme, onarım ve güçlendirme çalışmalarına başlanmalıdır.
– Valilik ve belediyelerin öncülüğünde başlatılacak bir çalışma ile deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda medyanın aktif bir şekilde ele alınması ve katılımının sağlanması ile yerleşim yerlerinde yaşayan tüm halkın bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. sivil toplum kuruluşlarının Bu eğitim çalışmalarının her zaman bir formda yürütülmesi, çalışmaların başarısı ve beklenen faydanın maksimum düzeyde olması açısından çok değerlidir.